13 Ekim 2011 Perşembe

Gribe karşı Meyve

Gribi meyveyle yenin
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Yılmaz Ata, "Gripten korunmanın en etkili yolu aşıdır. Tedavisi için ise dengeli beslenmek yeter. Vitamin haplarıyla ilaç firmalarını zengin etmeye yok" dedi.
Medical Park Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yılmaz Ata, gribe karşı alınacak tedbirler ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Gribe yakalanmamak için aşı ve kişisel temizliğe dikkat edilmesini tavsiye eden Ata, grip virüsü henüz yayılmadan herkese aşı olma çağrısında bulundu.
Grip aşısının sonbaharda yapıldığını belirten Ata, özellikle 65 yaş üstü kişiler ile kalp ve akciğer hastaları, kanser teşhisi konmuş hastalar, organ nakli yapılmış kişiler, gebe olanlar ve 6 aydan büyük çocukların aşı olması gerektiğini söyledi. Türkiye'de aşı kültürünün henüz oturmadığını ifade eden Ata, toplumun grip aşısını yeterince bilmediğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü, her yıl en çok rastlanan 3 grip virüsünü tespit edip gerekli bilgileri ilaç şirketlerine veriyor. İlaç firmaları ise bu bilgiler ışığında bu 3 virüsün aşısını hazırlıyor. Yani aşı olan kişi en azından bu 3 virüsle karşılaştığında gribe yakalanmıyor. Grip olduktan sonra aşı olmanın bir anlamı yok. Grip olmadan aşı olmak gerçekten çok etkili bir yöntem. Aşıyı gerekli şartları taşıyan herkese tavsiye ediyorum" dedi.

"ELLERİ SIK YIKAMAK RİSKİ AZALTIR"
Gripten korunmanın diğer bir yolunun da kişisel temizliğe dikkat etmek olduğunun altını çizen Ata, "Grip bir baloncuk enfeksiyonudur. Hasta kişilerin havaya bıraktıkları partiküller vasıtasıyla bulaşır. Eğer ellerimizi sık sık yıkarsak, temas ettiğimiz yerlerden elimize bulaşan virüslerden kurtulmuş oluruz. İnsanlarla mesafemizi en az 1,5 metre olacak şekilde ayarlarsak grip virüsüne karşı iyi bir kalkan oluştururuz" diye konuştu.
Gribe yakalanmış kişilerin kesinlikle ağır bir durumu olduğunu belirten Ata, insanların soğuk algınlığı ile gribi birbirine karıştırdığını, gribe yakalanmış kişilerin ateşinin 38 derece ve üzerinde seyrettiğini, hastalığın boğaz şişkinliği, mide bulantısı, halsizlik olarak kendini gösterdiğini belirtti.
Ülkemizde en yaygın yanlışın grip tedavisinde antibiyotik kullanmak olduğunu ifade eden Ata, antibiyotiklerin virüsler üzerinde etkisinin sıfır olduğunu, tedavi sürecinin anahtarının sağlıklı beslenmede yattığını hatırlattı. Antibiyotik kullanmanın gribi tedavi etmediği gibi kişinin sağlığına zarar verdiğini belirten Ata, vücuda zararı dokunmayan ancak zararlı mikroorganizmalara savaş açan mikropların antibiyotikler yüzünden öldüğünü, bunun da kişinin sağlığını bozduğunu kaydetti.

"BOL SIVI TÜKETİN, DENGELİ VE SAĞLIKLI BESLENİN YETER"
Tedavi sürecinde bol sıvı tüketmenin vücudun dengesini korumak için hayati önem taşıdığını anlatan Ata, vitamin hapı almanın ilaç şirketlerini zengin etmekten öteye gitmeyeceğini savundu.
Ülkemizde her çeşit sebze ve meyvenin bol bol yetiştiğini kaydeden Ata, "Ülkemizdeki sebze ve meyvelerde gerekli her vitamin mevcut. Dengeli beslenen bir insanın vitamin almasına dolayısıyla gerek yok. Gripten korunmanın yolu, doğal beslenmeye ve mevsime uygun giyinmekten geçiyor. Grip olduğunuzda boğazınız şişse bile antibiyotik ve vitamin haplarına sarılmayın. Çok ağrınız var ise ağrı kesici için. Ateşiniz arttıysa ateş düşürücü kullanın.
Kafamıza, ellerimizi koyduğumuz soğuk suyun bile faydası yok. Soğuk suyun altına girmek yanlış. Çünkü vücut ter atarak ateşi düşürür. Ancak kişi soğuk suyun altına girerek vücudun gözeneklerini büzüştürür ve ter dışarı atılamaz, vücut kendini soğutamaz. Sadece havale riskine karşı 6 ay ve 1 yaş arasındaki çocuklara soğuk su banyosu yapmak uygun olur. Ayrıca yanlış vitamin kullanımından kaynaklanan birtakım rahatsızlıklar da var. Kısacası bol sıvı tüketip temizliğimize dikkat ederek gribi atlatabiliriz" diye konuştu.
http://arsiv.sabah.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder